Çok eski zamanlarda, özellikle Osmanlı döneminde, kazançlı işler arasında arzuhalcilik yer alıyordu. Bu, yazı ve belgelerle işlerini halletmek isteyenlere yardımcı olmak, onların dilekçelerini yazmak gibi bir meslekti. İstanbul'dan Anadolu'ya yayılan bu meslek, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte daha geniş bir kitleye hizmet etmeye başlamıştı. Anadolu’nun kasabalarına kadar uzanan bu geleneksel meslek grubunun en ünlü temsilcisi ise Kemal Sadık Gökçeli’dir.
Kemal Sadık Gökçeli, aslında Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri haline gelecek olan Yaşar Kemal'dir. Ancak onun adını yazarlıkla tanımadan önce, çoğu kişi onu bir arzuhalci olarak bilirdi. Kemal Sadık, aynı zamanda yazı ve edebiyatla ilgilenen, daktilosunun başında boş zamanlarında öyküler yazan bir insandı. Ama onun bu yazarlık yolculuğu, oldukça acı bir olayla şekillendi.
Yanlış Suçlama ve Hapishane Günleri
Bir gün, komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan bir çocuğun, işkence altında verdiği ifadede Kemal Sadık Gökçeli’nin adını vermesi sonucu, Gökçeli de gözaltına alınır. Ancak bu çocukla Kemal Sadık’ın hiçbir ilgisi yoktur. Kemal Sadık, aslında yalnızca doğru sözlü, zulme karşı durabilen ve halkın haklarını savunan bir kişilikti. Buna rağmen, o dönemin karanlık atmosferinde, yanlış bir suçlama ile hapis cezası alır. Üç ay boyunca hapiste kalır.
O günlerde, edebiyatla ilgisi, yazdığı öyküler ve duruşu, bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Ancak, bu olayın ardından Kemal Sadık’ın hayatında beklenmedik bir dönüş gerçekleşecektir. Yargıç, Kemal Sadık’ın karakterini doğru anlayıp, onun haklarını savunan bir insan olduğunun farkına vararak, beraat kararı verir. Bu karar, sadece bir hukuk sürecinin sonu değil, aynı zamanda Kemal Sadık’ın hayatını değiştirecek bir dönüm noktasıdır.
Hayatını Değiştiren Konuşma
Kemal Sadık, adliyeden çıkarken bir görevli, yargıcın kendisini odasında beklediğini söyler. Yargıcın odasında, kahve ikramı eşliğinde yaptığı konuşma, Kemal Sadık’ın yaşamında yeni bir sayfa açacaktır. Yargıç, ona şunları söyler:
"Sizi mahkûm edeyim diye çok baskı yapıldı bana. Çukurova'da kalmayın. Hemen İstanbul’a gidin. Orada, Yeni Cami’nin arkasında arzuhalcilik yaparak hayatınızı kazanabilirsiniz. Ama burada, öldürülme riski var. Yazık olacak öldürülürseniz."
Kemal Sadık’ın daktilosunda yazdığı "Bebek" adlı öyküsü, yargıcın karısının ilgisini çekmiş, karısı onu çok sevmiştir. Hatta o, kocasına, yazarlık yeteneğini fark edip, bu adamın özgürlüğüne kavuştuğunda edebiyat dünyasında büyük bir isim olacağını söylemiştir. Yargıç ise Kemal Sadık’a, İstanbul’a gitmesi gerektiğini, burada çok daha fazla fırsat bulacağını ve bir gün büyük bir yazar olacağını belirtir. Kemal Sadık, o an, yalnızca bir arzuhalci değil, aynı zamanda büyük bir yazar olma yolunda ilk adımını atmakta olduğunu fark eder.
Yaşar Kemal'in Doğuşu
Kemal Sadık Gökçeli’nin hayatını değiştiren bu olay, aslında onun edebiyat yolculuğunun başlangıcıdır. O günden sonra Kemal Sadık, İstanbul’a gelir ve burada arzuhalcilik yapmaya devam ederken, yazmaya da devam eder. "Bebek" öyküsünün başkaları tarafından keşfedilmesi ve yayımlanması, onun yazarlık kariyerine doğru ilk adım olur. Kemal Sadık, daha sonra Yaşar Kemal adını alarak Türk edebiyatının en önemli isimlerinden birine dönüşür. "İnce Memed" gibi unutulmaz eserleriyle, dünya çapında tanınan bir yazar haline gelir.
Kemal Sadık Gökçeli, arzuhalcilikten edebiyat dünyasına uzanan yolculuğunda, bir yargıcın sağladığı fırsatla hayatını değiştirmiştir. Onun "Bebek" öyküsünün yayımlanmaması, bir anlamda onun kariyerinin ilk sınavı olmuş, ancak edebiyatın içinde taşıdığı güç ve yetenek onu zafere taşımıştır. Bugün, Yaşar Kemal adı, Türk edebiyatının en değerli simgelerinden biridir.
Kemal Sadık Gökçeli’nin, bir arzuhalci olarak başladığı yolculuk, onu büyük bir yazara dönüştürmüştür. Onun hikâyesi, bazen zorbalıkların, yanlış suçlamaların ve haksızlıkların, bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini, ancak bir fırsatın da o hayatı ne kadar dönüştürebileceğini gösterir. Yaşar Kemal, bir zamanlar arzuhalcilik yaparak geçimini sağlayan bir adamken, sonrasında dünya çapında tanınan bir edebiyatçı olmuştur. Yaşar Kemal’in hayatı, yazarlığa giden yolun bazen en beklenmedik anlarda açıldığını kanıtlayan bir örnektir.