SİPARİŞ SAVAŞI

Ukrayna meselesinde de yine işbirliği içindeler, ama Coni o kadar kötü bir poker oyuncusu ki elini çok belli ediyor, zaten aksi olsa Ukrayna'yı NATO'ya alırlar olur biter, neticede NATO bir savunma teşkilatı değil mi? Ama almıyorlar, çünkü Ukrayna'yı yem olarak ya da kazan-kazan siyasetinde koz olarak kullanmayı tercih ediyorlar.

Her ne oyun kuruluyorsa kurulsun her daim Türkiye ana hedeftir, tıpkı 120 yıl önceki birinci savaş gibi, tamamen yapay bir şekilde dizayn ettikleri bir savaşa alem edip, kallem edip, o dönemin Feto'sunu da kullarak Osmanlı'yı Rusya ile savaşa soktular.

Aradan asırlar da geçse dön dolaş el mecbur hep aynı tezgahlara baş vuruyorlar.

Öyle yaptılar olmadı, böyle yaptılar olmadı, keza hep yazdık ellerinden gelen her yola baş vuracaklarini, akla hayale gelmeyecek şeytani yöntemleri deneyeceklerini.

Türkiye'yi Rusya ile savaştıramadılar, İran ile savaştıramadılar, şimdi ARKADAN DOLANARAK bunu yapmayı deneyecekler. Hele bir savaş çıksın da nasıl çıkarsa çıksın, kiminle kim arasında çıkarsa çıksın, onu bir şekilde BOSNA'ya, KOSOVA'ya, KAFKASYA'ya yayıp, Türkiye'yi de kaçınılmaz olarak savaşa sokarız, tıpkı 120 yıl önceki gibi herc-ü merç ederiz diye hesap yapıyorlar.

Rusya üzerinden her ne planladılarsa KIRIM'ı da bu işin ÖN AVANSI olarak verdiler, şu kesin ki Türkiye'ye Suriye üzerinden duvar çektiği için verilmiş bir rüşvettir de KIRIM, bunun karşılığında Rusya bize karşı Esed'i ayakta tutuyor, sırf önümüze duvar olduğu için, bunun rüşvetini de aldı, ama bu sadece işin bir yönü.

Ancak bir şey var bizi 120 yıl önce kolay tuzağa düşürdüler, çünkü Abdülhamid'e darbe yapan hainler bizi yıkmak isteyenlerle müttefik oldular, hatta buna müttefiklikte denmez, düşmanlarımıza gönüllü mayın eşeği oldular, işte bu yüzden 6 asırlık Osmanlı bir kaç yılda tuzla buz oldu.

Ama bugün durum çok farklı bu kez o düşman yapı ile birlikte değil, tam karşısındayız,.üstelik o düşman yapının bizi savaştırmak istediği tarafla da kısmen birlikte hareket ediyoruz, bu açıdan bizi istedikleri tuzağa düşürmeleri mümkün değil, en azından Erdoğan olduğu sürece bu mümkün değil, bu hain yapının Türkiye'deki karşılığı CHP zihniyetidir, DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK, 120 yıl öncesinin Abdülhamid'i Erdoğan, darbeci ve komitacı İTC'si ise CHP/FETO/HdPKK'dır.

31 Mart'dan DERSİMİZİ ALDIK mı? aldığımızı 15 Temmuz'da dosta düşmana ispat ettik, bu yapının tezgahı olan 15 Temmuz başarılı olsaydı mutlak suretle Rusya ya da İran ile savaşa girmiş olacaktık, belki de her ikisi ile, tıpkı 110 yıl öncesinde olduğu gibi paramparça olacaktık.

Benzetme yapacak olursak durumumuz tıpkı Napolyon musibetinden ders alıp, taraf değiştiren Fransa'nın durumuna benziyor, Fransa gereken dersi aldığı için taraf değiştirdi ve hem birinci hem de ikinci savaştan sonra KAZANAN TARAFTA yer aldı, bugün geldiğimiz nokta buna çok benziyor.

Burada üzerinde durulması gereken önemli nokta şu Napolyon'un durumdan OSMANLI neden ders almamıştı? Esasında Abdülhamid bu dersi çok iyi almış, son derece akıllı biriydi, bu yüzden Napolyon'un yaptığı gibi Rusya ve İngiltere'ye savaş açılmayacağını, bunun sonucunun paramparça olmak olduğunu çok iyi biliyordu, zaten bu yüzden darbeye maruz kaldı ve yerine istenilen SİPARİŞ SAVAŞI yapacak olan HAİNLER getirildi, 15 TEMMUZ'da bunun tekrarıdır, ama bu kez GEÇİT VERMEDİK.

Avrupa'daki 30 yıl savaşları, sonra Napolyon'un Rusya ve İngiltere ile yaptığı savaşlar/Waterloo savaşı, Birinci savaş, ikinci savaş bunlar hep Dünyayı dizayn etmek için çıkartılmış savaşlardır, devletleri istedikleri gibi kutuplara ayrıp savaştirdilar, kutuplaştırmayı sağlamak için gerektiğinde darbeler yapıp, düşman olmayan ülkeleri birbirine düşman ettiler, 31 Mart darbesi, Nazi Parelel yapılanması ve darbesi, Bolşevik darbesi bunlara örnektir.

Tarihi olayları BİRBİRİYLE ahlaksız gibi gösteriyorlar, oysa tüm olaylar birbiriyle ilişkili ve bağlantılıdır ; 1789 Fransız darbesi, mason Napolyon'un iktidar yapılması, 31 Mart Darbesi ile masonik İTC'nin iktidar yapılması, Bolşevik darbesi, masonik Nazi Parelel yapılanması ve Nazi darbesi, birinci ve ikinci savaşlar hepsi AYNI AMAÇLARA MATUF VAKALARDIR, bu tarihsel vakaların hepsi KÜRESELİZMİN DÜNYA HAKİMİYETİNİ SAĞLAMASINA HİZMET ETMİŞLERDİR.

İşte o hakimiyet sona erdiği için aynı küreselci yapı; yine bildik aynı bayatlamış taktiklerle yeni bir dizayn yapmak istiyor ve yine işin tam merkezinde ve hedefinde biz varız, ama bu kez bize düşman olan yapının mayın eşeği olarak değil, tam karşısında konumlanarak, bu kez işleri zor, bizi asla yenemezler, kaldı ki artık bu kan emici yapıyı kimse istemiyor, kuyruğu fena sıkıştı, ne yapsa boş, yeter ki içimizdki hainler, yani bu yapının içimizdeki uzantıları iktidara gelmesinler, gelebilir mi? bana göre ASLA ve KAT'A, buna asla izin vermeyeceğiz, tıpkı 15 Temmuz ihanetine izin vermediğimiz gibi.