Bugun...

YALAN TARİH YIKILMIYORSA, YALANI YIKACAK BİLİNCİNİZ YOK DEMEKTİR.

 Tarih: 25-07-2021 07:23:00  -   Güncelleme: 25-07-2021 07:26:00
Selahattin Güldüoğlu
Bankacılık sistemini, para basma yetkisini, merkez bankalarını ele geçirerek "para gücü" üzerinden "DÜNYA HAKİMİYETİ"ni ele geçirmiş bir yapı var, bu yapı kendini görünmez kılmış, tüm icraatlarını içeriden SIZARAK ele geçirdiği DEVLETLERE ve dahi diğer tüm oluşumlar üzerinden yürütüyor, tam tabiriyle MAŞA KULLANIYOR, çayın taşı ile çayın kuşunu vuruyor.
Elbette bu yapı piyangodan çıkmadı, binlerce yıla, FRAVUNİZM'e kadar giden bir geçmişi var, insanlık tarihi boyunca tüm şeytanilikleri akıl defterine not etmiş, şeytanlık konusunda çok büyük birikim ve tecrübenin sahibi konumuna gelmiş.
Biz çok geriye gitmeyelim, ancak sanıyorum bunların SIZDIKLARI ve kendilerine dönüştürdükleri ilk semavi din Musevilik ve kavim de Yahudiler olmuştur.
Çok geri gitmeyelim dediğimiz için 1200'lerden başlayalım, kurdukları Tapınak Şövalyeleri Tarikatı ile Hristiyanlığa (Katolikliğe) sızmışlar, Katolik Papa'nın Fransa'da mukim olduğu dönemde önce Papaliğı içeriden kuşatarak, ele geçirmişler, Fransa içerisinde DİN GÜCÜ ile PARALEL DEVLET haline gelmişlerdir (Feto'yu hatırlatıyor mu) bunlar halkı din üzerinden sömürerek hem büyük bir güç hem de büyük bir zenginlik sağlamışlardır. Fransa devleti ise tam aksine büyük bir ekonomik çöküş ve borçlanma dönemine girmiştir.
Devletin elinden kaydığını ve bunlara geçtiğini gören dönemin Fransa kralı bunlara savaş açmış, bunların büyük üstadı olan Moley'i Notre Dame de Sion Kilisesinin önünde yakarak idam etmiş (1306) geride sağ kalanları ise Fransa'dan sürgün etmiştir. Tapınakçılar bu yenilgi sonrası Avrupa'da muhtelif ülkelere dağılarak çok büyük bir güç kaybetmişlerdir. Başka bahsin konusu ama geri gelmişken kısaca bahsedelim bunların yeniden toparlanmasını ve bunların intikamını aldıkları 1789 darbesine giden yolun taşlarını Prusya Kralı Ferdinand döşenmiştir, kral Ferdinand eliyle FERMENTE edilerek, masonluğa.dahil olmuşlardır. Masonluğu 29 dereceden 33 dereceye çıkaran ve ilk 33. derece mason üstadı olan da yine bu kral Ferdinand'dır. (Ne var ki kendisi akıl hocası vE hazırlayıcısı olduğu 1789 darbesini göremeden terk-i Dünya etmiştir).
Sözünü ettiğim Dünyaya hakim olan yapının tarihteki en büyük icraatlardan ve kendileri ivjn çok büyük bir DÖNÜM NOKTASININ 1789 darbesi olduğunu söyleyebiliriz. 1789'da Fransa kralının kellesini uçurdukları esnada "büyük üstadları Moley'in intikamını aldıklarını" terennüm ettikleri rivayet edilmektedir.
Başka bahse geçelim, malum Osmanlı imparatorluğunun yeri doldurulamadığı gibi, Avrupa'da Roma imparatorluğunun yerinin doldurulamadığı bir gerçektir, uzun bir dönem bu boşluğu Kutsal Roma Cermen imparatorluğu doldurmuş olsa da ondan sonra bu boşluk bir türlü doldurulamamış, bu boşluğu doldurma arzusuyla yanıp, tutuşanlar çıkmış, bu ARZU ile yanıp tutuşanları malum yapı (buna SIZINTI FRAVUNİST KÜRESELCİ'LER de diyebiliriz) hedefine giden yol da olağan üstü bir ustalıkla kullanmıştır.
Bu yapı; güçlü hanedanliklari, güçlü devlet/İMPARATORLUKLARI sevmez, hatta kendisine tabi kılamadığı, içeriden SIZMA yoluyla ele.geçiremedigli her yapıdan (devlet, hanedanlık, imparatorluk v.s.) nefret eder ve o yapıyı eninde sonunda yıkar, ya da etkisiz hale getirir, tarih boyunca hep bunu yapagelmiştir.
Amaçlarına uygun kullandıkları kullanışlı aptallardan biri de Napolyon'dur, bu salağa "Roma/Avrupa imparatorluğu" rüyaları gördürerek, bir türlü hâkimiyet kuramadıkları İngiltere ve Rusya'ya karşı savaştırmışlardır, Fransa nere, Rusya nere, şimdi bu zat salak değil mi? kalkmış gitmiş Moskova'yı işgal etmiş, o Moskova'yı işgal ettiği esnada Paris düşmüş ve işgale uğramış, buyrun cenaze namazına.
Fransa'dan sonra kullanılma sırası Almanya'ya gelmiş, ne tesadüf ki Hitler de tıpkı Napolyon gibi İngiltere ve Rusya'ya karşı savaşıyor. Ne taktik değişiyor, ne de KULLANIŞLI APTALLARIN aptallıkları.
Ancak burada çok entarasan bir durum var, Hitler bunların Şövalyelesi/beslemesi, SSCB'de bunların projesi, böyle olduğu için mantıksal olarak Hitler ile Stalin'in MÜTTEFİK olmaları gerekir, ama tam tersine birbiriyle savaşıyorlar. Çünkü senaryoyu yazanlar GÜÇLÜ YAPILAR istemiyorlar, onlar kendileri dışında kimsenin kazanmasını istemiyorlar, ama kullandıkları herkese zafer sözü veriyorlar, ancak herkesi KAFA KAFAYA tokuşturarak, aradan sıyrılıp, TEK KAZANAN kendileri oluyor, bunların bu ahlaksız siyasetlerinin sonucu olan halklara ve masum.insanlara oldu. (vatan-millet-din-ideoloji v.b. saiklerle) kandırılan milyonlarca insan bir hiç uğruna (bunlar amaçlarına ulaşsınlar) diye öldüler. Milyonlarca insan vatanını savunduğunu zannetti, oysa en nihayetinde tek kazanan ve istediği hedeflere ulaşan sözünü ettiğim yapı oldu.
Almanya iki kez yerle yeksan oldu, peki ne uğruna? MASONİK kral Ferdinand'ın izinden giderek kendisine Roma/Avrupa imparatorluğu rüyası gördürülen -tacı yere düşmüş- bir aptal HANEDAN yüzünden, bu aptal hanedan varisinin hırsı iki dünya savaşına ve 100 milyon insanın ölümüne sebebiyet verdi, bu geri zekalı aptallığına doymasın, zira Roma imparatorluğunu yıkanlar sana yeni bir Roma/Avrupa imparatorluğu kurdururlar mı? Bu aptallara bu rüyalarları gördürerek, önce Fransa'yı (şövalyeleri Napolyon) sonra Almanya'yı (Şövalyeleri Hitler) kullanarak, işlerini görerek onları enkaza çevirip, attılar kenara, işleri bitince Fransa'dan. Almanya geçtikleri gibi, işleri bitince enkaza Almanya'dan ABD'ye geçtiler.
Napolyon ve Hitler bunların şövalyeleri olduğu halde ve bunlar Fransa ve Almanya'da mukim ve müttefik oldukları hâlde ne Fransa'nın ne de Almanya'nın kazanmasını istemediler, bu iki ülkeyi amaçlarına giden yolda son demelerine kadar kullandılar ve işleri bittikten sonra her iki devletin yenilmesini sağladılar, başta dedik ya bunlar güçlü yapıları sevmiyorlar diye, Fransa ya da Almanya'ya kazandırıp, başlarına bela mi edeceklerdi, kadim düşmanları olan Roma'yı yıkmışlar, yeni bir Roma/Avrupa imparatorluğunu başlarına neden bela etsinler.
Bunlar müttefik oldukları Fransa ve Almanya'yı sonuna kadar kullandıktan sonra nasıl hezimete uğrattılarsa, kuklaları olan İTC üzerinden -sözde- müttefik oldukları Osmanlıyi da, üzerinde hakimiyet kuramadıkları için kadim düşman olarak İngiltere ve RUSYA ile savaştırarak ortadan kaldırdılar, stratejiye bakar mısınız; -esasen yıkmak istediğiyle- MÜTTEFİK oluyor, onu DÜŞMAN olduğu diğer düşman(lar)ıyla savaştıriyor, yerinde deyimle hedefine giden yolda önünde engel gördüklerimi kafa kafaya tokuşturarak,her ikisini de bertaraf edip, aradan sıyrılıyor, tarih boyunca hep bunu yapmış, yapmaya devam ediyor, zira insanlar balık hafızalı ve bilinçsiz, o ise beş nin yılın deneyim ve tecrübeleriyle donatmış kendisini.
Hazır konu buralara kadargelmiş iken bunların OSMANLI düşmanlığının tarihsel köklerini açmadan olmaz.
Bir kere öncelikle şunu bir kenara koyalım; bunlar kontrol edemedikleri kendilerinden daha güçlü hiç bir yapıyı sevmiyorlar, misal bir gün ABD'nin kontrolü ellerinden kaçarsa onu parçalamaktan zerr kadar imtina etmezler.
Malum beş asır önce bunlar İspanya'dan kovuldular ve Osmanlı bunlara kucak açınca Osmanlıya geldiler, ancak Osmanlıyi güçlü hanedan yapısı nedeniyle bir türlü içerinden ele geçiremediler, fıtratları gereğince bu sapkın SIZINTI yapı ya ele geçirir, ya da ele geçiremiyorsa yıkar, yok eder, parçalar.
Bu sapkın SIZINTI yapının en önemlii taktiklerinden birinci de kendilerince içinden çıkılmaz ağır buhran dönemlerinde kurtuluş için KURTARICI/MESİH çıkartmalarıdır.
Sahte kurtarıcı Mesih Sebatay SEVİ'yi çıkartmalarından dolayı Osmanlı'da çok büyük bir buhran içine düştüklerini anlamak gerekiyor, üstelik çıkardıklar kurtarıcı da Osmanlı'nın gücü karşısında bir derde deva olmamış, tam tersine büyük bir hezimetle sonuçlanmıştır, dolayısıyla Osmanlıya olan kin ve nefretleri bin kat daha artarak, Osmanlıyi yıkma yeminleri ettikleri muhakkak, zira bunların AĞIR BUHRAN geçiremelerinin bizatihi sebebi Osmanlıyı ele geçiremeleridir, şayet Osmanlı hanedanlığini kendilerine biat ettirmeyi başarmış, olsalardı Dünyaya hakim olma.hedeflerine belki 100, belki de 200 yıl öncesinden ulaşacaklardı, acı içinde kıvranıp, AĞIR BUHRAN içerisine girerek kurtuluş için sahte Mesih çıkartmalarındaki gaye budur.
Çok uzadı, sonuçta ne oldu Allen kallem ile amaçlarına ulaştılar OSMANLIYİ yıktılar, üstelik bu amaçlarına ulaşirken, Osmanlı'nın müteffiki olarak görünüyorlardı, tıpkı 1306'da idam edilen büyük üstadları Moley'in intikamıni 1789'da Fransa kralını idam ederek aldıkları gibi, Osmanlı'nın başını ezdiği Sebatay SEVİ'nin intikamıni da Osmanlı hanedanıni tahtan indirerek aldılar, kısasa kısas yaptılar, hanedan Sebatay SEVİ'yi idam etmedi, sürgün etti, onlar da hanedanı sürgün ettiler.
Cennet mekân Abdülhamid Han'ın
ömrü bu şeytani yapıyla mücadele ile geçti (bugün ERDOĞAN'ın ömrü de böyle geçiyor) ancak bu hain yapının ALMANYA kolu Almanya'yı İÇERİDEN kıskıvrak ele geçirmişti, Abdülhamid Almanya devleti ile bazı işbirliklerde bulundu ama bu hain yapıyla asla işbirliği yapmadı. Bu hain yapı amacına ulaşmak için Abdülhamid'i ortadan kaldırması gerektiğini biliyordu, bu maksatlarla Osmanlı içerisinde oluşurduklari o dönemin Feto'su olan İTC'yi kullanarak, Abdülhamid'i alçak bir darbe ile indirerek, yerine taşeronlarinı getirdiler, Osmanlıyi yıkmak istedikleri için Osmanlıyi içerideki hainler eliyle RUSYA'YA ve İngiltere'ye karşı savaşa soktular, bununla da kalmadılar içerideki masanik k...leriyle her cephede İHANETLER tezgahladilar, iahnetin olmadığı her cephede kazandık, ama bu zaferler bize değil bu hain yapıya fayda sağladı, bu yüzden bu cepheleri ihanetten muaf tuttular.
Enver paşa neyse, Hitler, Lenin, Stalin, Troçki odur, bunların hepsi bu sapkın SIZINTI küreselci yapının figüranlarıdır.
Troçki'ye Bolşevik devrimini, Lenin'le Troçki'ye yaptırdıkları devrime DARBE yaptırıp, daha sonra her ikisini de tasfiye edip, yerlerine en aptal ve en sadık kuklaları olan Stalin'i getirdiler hepsi de kendi kuklaları olunca zorlanmadılar, aşama aşama plan uyguladılar, LENİN ve TROÇKİ 'yi ileride başlarına bela olur diye risk almayarak işleri bittikten sonra tasfiye ettiler.
Efendileri aynı olduğu için Lenin'in yanına kaçan Enver Paşa'yi, fazla güvenmedikleri Lenin'e karşı -kendisine çizilen sınırları aşmasın diye- tampon olarak kullandılar, bizdeki bazı tarih bilmezler de bu herzeleri "ENVER'in Kafkasya başarıları" diye okuyor, işte bu şeytani yapının başarısı da buradan geliyor, her şeye bir KILIF GİYDİRME konusu en başarılı oldukları alan, bu yönleriyle KENDİLERİNİ GÖRÜNMEZ KILIYORLAR, karda yürüyüp, izlerini belli etmiyorlar, bu da onlar için son derecede faydalı bir şey, önlerine bitmez tükenmez bir KULLANIŞLI APTALLAR oluşturuyorlar bu sayede.
GÖRÜNMEZ olmaları hayati derecede önemli, keza hatırlarsanız Trump pandeminin en başında bunları kast ederek GÖRÜNMEZ DÜŞMANLA SAVAŞTIĞINI söylemişti, Trump bunlara savaş açtığı için hileli bir şekilde seçimi kaybetti, ancak son olarak şunu söylemek istiyorum BUNLAR KAYBETTİLER, yeni bir Mesih çıkartmalarinin vakti çoktan geçti ama herkes biliyor ki artık bunları kimse kurtaramaz, TARİNİN SONU diye kast edilen şey bunların somunu kast ediyor, hem de yüzlerce belki de binlerce yıllık bir tarihin sonu bu, az buz değil
Not : bunca NET açıklamalardan sonra siz halen Osmanlı'nın İngiltere tarafından yıkıldığıni düşünüyorsanız YALAN TARİHİN bir parçası haline gelmişsinizdir, bu YALAN TARİH bir türlü yıkılamiyorsa bu yüzden yıkılamiyorsa bu nedenle ÖNÜNDEyikilamiyor, DOĞRU BİR BİLİNCİN ÖNÜNDE HANGİ YALAN AYAKTA DURABİLİR? Bizdeki yalanlar ayakta duruyor, çünkü o yalanları yıkacak BİLİNCİ YOK BİZDE, ben karınca kararınca o bilinci oluşturmaya çalışıyorum. Bu yalan tarihî yazanlar "cambaza bak cambaza" yaparak hainleri ve kendi ihanetleri gizliyorlar, kim bunlar? elbette bir saattir sözünü ettiğim şeytani SIZINTI KÜRESELCİ yapının içimizdeki bizdemiş gibi gözüken uzantıları bunlar, hepimizin içine kadar yerleşmiş bir yapı bu, halen YALAN TARİHİ YİKAMİYORSAK bu bunların gücüne dalalettir, bu hainler CAMBAZA BAK CAMBAZA diyorlar ve hepimiz CAMBAZA bakıyoruz ve bu hainleri göremiyoruz, mor oluyoruz. (Cambaz kim İngiltere, İngiltere bize savaş mı açtı? Hayır, biz durduk yere ve bir olmadığı halde FRAVUN EKOLÜNE KARŞI SAVAŞAN RUSYA (İngiltere)'ye karşı savaş açtık, FRAVUN''un değirmenine su taşıyanın nasıl olursa ne yazık ki bizim sonumuz da öyle oldu.
Firavun'un yanında Babil'e karşı savaşıp, yenilince, Babil'in zulmü karşısında ağlamayacaksın, sana kim dedi FRAVUN'a müttefik ol? , Firavun kendisi dışında kimseye kazandırmaz, buna müttefikleri de dahil, zaten Fravun kimseyle müttefik olmaz,, onun üstüne bineceği eşekleri olur ancak, müteffik saydıkları da köprüyü geçene kadardır, köprüyü geçtikten sonra bizzat kendisi kıçına basar tekmeyi köprüden aşağı atar, tüm bunlara rağmen bunlara mayın eşeği olmak isteyen o kadar çok ki, sürüsüne bereket.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI