Bugun...

HAKAN FİDAN

 Tarih: 02-11-2022 16:18:00
Selahattin Güldüoğlu
Hiç not almadığı ama hiçbir şeyi de unutmadığı,
Psikoloji eğitimi almadığı ama psikolojik tahlil konusunda üstüne kimsenin olmadığı iddia edilen çok akıllı bir adamdan bahsediyoruz.
Geçmişine dair öyle çok ekstra sayılabilecek bilgiler yok.
Ancak parçaları birleştirince, Hakan Fidan'ın MİT'in başına kadar uzanan yolculuğunun, sıradan bir adamın, sıradan yolculuğu olmadığını görebiliyoruz.
Bildiğiniz gibi Hakan Fidan eski bir astsubay.
2001 yılında ordudan ayrılıyor ve istihbarat alanında kendini geliştirmeye yöneliyor.
Yurtdışında istihbarat ağırlıklı görevlerde bulunuyor.
2003 yılında TİKA'nın başkanlığına atanıyor.
TİKA başkanlığı dönemi bana göre Fidan'ın bugünkü başarılarının anahtarı.
Burada bir ünlem koyalım, birazdan bu konuda bir parantez açıp değinelim.
TİKA başkanlığından sonra Tayyip Erdoğan'ın müsteşar yardımcılığına atanan Fidan, özellikle güvenlik konularında Erdoğan'a danışmanlık yapıyor.
FETÖ, Hakan Fidan'a yönelik ilk hamlesini de bu dönemde Oslo görüşmelerini sızdırarak yapıyor.
Bu dönem aynı zamanda Fidan'ın MİT müsteşarlığına hazırlık dönemidir.
MİT müsteşarlığı genellikle Genelkurmay içerisinden Korgeneral rütbesine sahip ya da MİT'in içinden gelen kişilere veriliyordu.
Genelkurmay'ın MİT üzerindeki hakimiyeti oldukça güçlüydü.
Öyle ki, sözde hükümete bağlı olan MİT, hükümete değil de genelkurmaya bağlı hareket ettiği için;
Geçmişteki bir çok hükümet istihbarat konusunda MİT'e hükmetmeye çalışsa da karşılarında askeriyeyi bulmuş bunun üzerine emniyet istihbaratı güçlendirme yoluna gitmişlerdi..
İşte Hakan Fidan'ın MİT'in başına geçirilmesine, Tayyip Erdoğan'a olan yakınlığı yüzünden, genelkurmay tarafından CV'si bahane edilerek karşı çıkılmıştı.
Ama Fidan itirazlara rağmen önce MİT müsteşar yardımcılığına sonra da MİT müsteşarlığına getirildi.
Fidan'ın göreve gelişiyle birlikte, MİT'in içerisinde hükümete bağlı yepyeni bir sivil yapılanmaya gidildi.
Hatta emniyet istihbaratın önemli isimleri, MİT'e transfer edildi.
Bu, MİT tarihinde ilk defa görülen birşeydi.
7 şubat 2012'de, Tayyip Erdoğan ameliyat olmak üzere hastaneye giderken;
FETÖ'cü Yurt Atagün, MİT merkezine gidip Hakan Fidan'ı gözaltına almaya kalktı.
Devletin iki kurumu karşı karşıya gelmişti.
Rivayet odur ki, FETÖ'cüler Erdoğan'ın ameliyatta olması gereken bir saatte bunu yapmıştı ama Erdoğan bir duyum üzerine ameliyata gitmemiş, bu sayede Fidan ona ulaşabilmişti.
Erdoğan "asla teslim olma" dedi Fidan'a.
MİT'in içinde bordo bereliler vardır.
Yani kendisi istemedikçe Fidan'ı oradan alamazlardı.
İstanbul'daki tüm MİT'çiler bölge başkanlığına çağrıldı.
Fidan, "girmek isteyen kim olursa olsun vurun" talimatı verdi.
FETÖ'cüler bir çatışmayı göze alamadı ve MİT'i terk ettiler.
Hakan Fidan'ın ünü Türkiyeyi aşmıştı.
İsrail dışişleri bakanı Barak, Fidan için bir çok iddialarda bulunup itibarsızlaştırmaya çalıştı.
Herkes gelmekte olanın farkındaydı.
17/25 aralık ve 15 Temmuz süreçlerinde, FETÖ'nün hakimiyet kurduğu emniyet ve askeriyeye karşı hükümetin en büyük gücü Hakan Fidan'lı MİT oldu.
Bu da Türkiye tarihinde bir ilkti.
Özellikle 15 Temmuz'dan sonra hız kazanan FETÖ'den arınma süreciyle birlikte artık farklı ama olması gereken bir gündeme ağırlık vermeye başladı MİT.
Suriye, Irak, Balkanlar, Afrika...
Osmanlı döneminden kalma nüfuz bölgeleri sayılabilecek her yerde Türkiye'nin ağırlığını sonuna kadar hissettirdi.
Yurtdışından getirilen PKK'lı ve FETÖ'cüler, bölgede Türkiye'nin istediği hemen herşeyi elde etmesi;
MİT'in etkinliğinin ne denli arttığının göstergesiydi.
Şimdi en başya ünlem koyduğumuz konuya; TİKA'ya dönelim.
Nedir TİKA?
Türkiye'nin Balkanlar, Ortadoğu, Türk coğrafyası ve Afrika'da varlığını hissettiren, yaptığı yardımlar ve yürüttüğü projelerle bölge halklarının gönlünü kazanan bir kurum.
Ben bir etki alanı oluşturmak, bölgesel bir istihbarat ağı kurmak istesem, bunu işte tam da TİKA gibi bir kurum üzerinden yapardım.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI