Dünyayı Besleyen Büyük Şirketler

Gıda alışverişi için markete girdiğiniz bir gün, rafların arasında gezerken, paketlenmiş ürünlerin etiketlerine, aynı şirket adlarını tekrar tekrar gördüğünüzü fark edeceksiniz:

Nestle, Kraft, PepsiCo, Mondelēz International, Unilever, Danone ve diğerleri...

Özellikle “doğal” ya da “organik” etiketiyle satılan pek çok ürünün, aslında bu şirketlerin yan kuruluşları olduğunu fark etmeniz sizi epey şaşırtabilir. Aslında ortada şaşıracak bir şey yok. Gördüğünüz şey, farklı isimler ve etiketlerle farklı pazarlara ulaşmayı hedefleyen ambalajlar ve reklamlardır.

Reklam şirketlerindeki yoğun çalışmayla tasarlanmış imajı korumak için, ana şirket ile bağlantılar uygun şekilde gizlenir. Aksi bir durum muhtemelen o ürün için oluşturmaya çalıştıkları sağlıklı ve doğal imajı bozacaktır. Bu, pazarlama ve markalaşmanın gıda endüstrisi için hayati önemidir.

Örneğin bu reklamdaki ürünü PepsiCo’nun ürettiğini belirtmek reklamın bütün büyüsünü bozardı.

Oligopol piyasası, kelime anlamı olarak 2, 3 veya 4 oyuncunun hakimiyetinde şekillenen piyasa demek. Yer yüzündeki en iyi örneklerinden biri de işlenmiş gıda endüstrisi. Neredeyse tüm endüstri, dev bir kaç şirketin çatısı altında varlığını sürdürüyor.

Bu devlerden biri, işlenmiş gıda sektöründe en büyük pazar payını elinde bulunduran Nestle.

Şu anda ekranda olan markaları kullanmamış dahi olsanız ömrünüzde en az bir kere görmüşsünüzdür, bu markaların tamamı Nestlé’ye ait.

Şirketin eski CEO’su Peter Brabeck-Letmathe, şu anda “Büyük Sıfırlama” olarak anılan sürecin yürütücüsü Dünya Ekonomi Forumu’nun mütevelli heyeti başkan yardımcısı olarak görev yapmakta. Yani formun kurucu başkanı Klaus Schwab’dan sonra gelen ilk isim. Letmathe’in ardından Nestle’nin başına gelen yeni CEO Mark Schneider da, göreve başlamasından kısa süre sonra Dünya Ekonomi Forumu’nun mütevelli heyetine alındı.

Dünya devi gıda şirketlerinden bir diğeri, eski adı Kraft olan Mondelēz International.

Ekranda gördüğünüz markaların tamamı bu şirkete ait.