Bugun...

TÜSİAD.

 Tarih: 21-12-2021 16:13:00  -   Güncelleme: 23-12-2021 16:15:00
Mustafa Güldağı
Herkes toplansın.
Neler oldu oluyor anlatalım. Ayartılmayın.
Sonuna kadar okuyalım.
Düşünün.
Bu ülkede yıllardır dev milyarderlerden oluşan, kolu her alana uzanan bir kurum var.
Adı TÜSİAD.
Bunlar ülkeyi: Yerli teknoloji, araba, silah, sanayi, tarım ve hayvancılık konusunda lider ülke yapmak için hiç uğraşmamış.
Yapmaya çalışanları da sağ sol ayırt etmeden indirmiş.
Bu kadar dev bir finansı yerli üretime harcamamışlar. Zaten bunun için vardılar.
Daha ilgincini söyleyeyim mi?
Bırakın yerli üretimi batıcı gençlik, sanat, müzik faaliyetlerine ve kuruluşlarına finans desteği sağlayıp "yerli insanı" da yok etmişler.
Peki, halklar TÜSİAD'ı neden hedef alamamıştır?
Şimdi dikkat.
TÜSİAD ve üyeleri, Amerika'daki Rockefeller'in sahibi olduğu CFR gibidir.
Halk Amerika'da "Cumhuriyetçiler ve Demokratlar" diye iki parti arasında birbirine düşman edilip CFR ve Rockefeller'e düşman olması engellenmiştir.
Türkiye'de de partilere düşman edilen halk TÜSİAD ve üyelerine düşman olamamış.
Olamaz da.
1999'da İstanbul Koç Müzesi'nde David Rockefeller adına bir onur yemeği verilir.
Rockefeller yemekte davetliler huzurunda Rahmi Koç'a "CFR üyeliği" verir.
CFR 1921'de Rockefeller tarafından kurulan yapı. Derin Amerika...
Rahmi Koç'a verilen CFR üyeliği herkese verilmez.
CFR üyeliği ancak Rockefeller düzenine hizmeti başarı ile tamamlayana verilir.
Şimdi kitabın ortasından konuşalım. Dikkat.
Fark ettiniz mi?
Muhalif isimler ve partilerin topu iktidar döneminde zengin olan iş adamlarını yargılamakla tehdit ediyorlar.
Fakat içinde TÜSİAD ve üyeleri yok. Şaştık mı? Hayır. TÜSİAD'I ağızlarına bile almıyorlar. Hatta onlarla dostlar.
Son 20 senede TÜSİAD üyeleri de zengin oldu.
Kılıçdaroğlu, Babacan, Davudoğlu, Akşener, İmamoğlu, Sedat Peker...
Bu isimler TÜSİAD dışında zengin olan iş adamlarına "çete, hırsız" diyor.
Fakat bu hükümet döneminde TÜSİAD da zengin olmasına rağmen tek kelime edemiyorlar.
Çünkü yemez! Halbuki asıl çete TÜSİAD!
Tekrar ediyorum.
Davudoğlu, Babacan, Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu, Mansur Yavaş çıkıp hükümete "KOÇ'u ve TÜSİAD Başkanı Kaslowski'yi niye zengin ettin" diyemezler.
Aksine TÜSİAD'dan medet umuyorlar. TÜSİAD'ı övüyorlar.
Hani siz hükümet döneminde zenginleşen iş adamlarına düşmandınız.
TÜSİAD dışında olursa düşmanlar. Anladınız mı?
Sahi Sedat Peker Dubai'den TÜSİAD'ı tehdit etti mi?
Boynunuza tasma takıp gezdireceğim diyebildi mi TÜSİAD'a?
Demirören'i ben de eleştiririm. Çıkıp Dubai'den Koç ve diğer TÜSİAD'ın pisliklerini de anlatsana.
TÜSİAD temiz, diğer iş adamları çete, soyguncu, hırsız. Yersen.
Biz hiçbirini savunmuyoruz.
Şimdi geldik en önemli yere. Dikkatli okuyun.
Gerçek bir solcu Amerikan lobilerinin bekçisi olan, kapitalizmin koruyucusu olan TÜSİAD'ı hedef alır.
Deniz Gezmiş bunu yapardı.
Fakat CHP'ye gönül verenler 1971'de kurulan TÜSİAD'ın Türkiye'yi dizayn etmek için Deniz Gezmiş gibilerini tasfiye ettirdiğini bile bilmezler.
İnanın bilmezler.
1971'de kurulan TÜSİAD gerçek solu tasfiye ettirip zamanla Kemalize etmiştir.
Bu ülkede sadece sağ ve dindar halk "Kemalize" edilmedi.
Emperyalizm karşıtı sol da "Kemalize" edildi. Kemalizm ile Sol ayrı şeylerdir.
Kemalizm anti kapitalist veya anti leberal değildir. Gerçek solcular bilir bunu.
Kemalizm'in Atatürk'le bile ilgisi yoktur diyen tarihçiler vardır.
1939'dan sonra Atatürk ve Kemalizmi Sabetayistler hızla tekeline aldı. Dinleştirdi.
1971 ile de TÜSİAD kurularak Kemalizm ve Atatürk bunların tekeline devredildi.
Atatürk ve Kemalizmi milleti ve milli unsurları sopalama aracı olarak kullandı. Daha önemlisi var.
Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından da paylaştı, TÜSİAD Başkanı'nı arayıp hükümeti şikayet etmiş.
Normalde Kılıçdaroğlu aradığında TÜSİAD Başkanı Kaslowski'ye diyeceği tek şey "Senin gibi İtalyan asıllı, ABD lobilerine hizmet eden bir Yahudi'nin TÜSİAD'ın başında ne işi var at arabası!" Ama neredeee. Yemez!
CHP sosyalist veya sosyal demokrat bir sol değildir.
CHP, ülkedeki sol dinamiğin TÜSİAD eliyle kontrolde tutulduğu bir yapı.
Gelen hükümetleri kontrol etme aracı.
CHP'de buna direnenler var.
Mevcut hükümetin de TÜSİAD ile mücadele ettiği söylenemez. Sadece Erdoğan zaman zaman sürtüşmeler yaşadı.
Koç ailesinden Mustafa Koç, Erdoğan ile çok içli dışlıydı.
Erdoğan bazı yerli üretimler için onu ikna etmişti.
Erdoğan'la son görüşmesinden sonra garip bir şekilde kalp krizinden öldü. Ya da öldürüldü mü?
Aile içi kavga mıydı? Erdoğan da şok olmuştu.
Diyoruz ki;
TÜSİAD'ı açıkça hedef alıp etkisini kırabilecek her kişiyi, parti ve inanç ayırt etmeden destekleyeceğim.
Saat 1'e kadar demli çaya devam...
İçiyorsak var bir sebebi...
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI