TÜSİAD Darbesi Nedir?

İktidar değişse de kalsa da var olan bir tehlikeyi anlatıyoruz. Anlatmak için çok iyi bir zaman.

Dikkatli okuyun.

TÜSİAD bir hükümeti devirmek isteyince "çalışamaz" hale getirir, kitler. Hızla şunları oluşturur:

Fahiş fiyat.

Stok.

Kur istikrarsızlığı.

STK hareketleri.

Hiç şaşmaz. Bunlarla neyi hedefler?

Tüm bunların sonucunda "sosyal, siyasi, ekonomik kaosu" yükseltir.

Tüm bunlar için TÜSİAD'ın meclisteki vekillere kadar uzanan geniş bir ağı vardır.

TÜSİAD 4 yıldır seçim sandığına oynuyor. Ve şu an da seçim sandığına oynuyor.

Bunun en iyi yolu STK hareketleri veya askeri darbe değil, "ekonomik" operasyon.

Bunun için 2 şey yapıyor.

Bir, halkın alıp tüketeceği şeylere geniş bir stok ağı oluşturuyor. Dipten tepeye stok hareketi oluşturmak onlar için kolay. Ağlarını bilseniz şasarsınız.

İki, elindeki finans gücüyle "borsa, kur, döviz krizi ve kaosu" oluşturuyor. İstikrarsız, güvensiz, huzursuz bir atmosfer oluşturuyor. Olan bu.

Kadrajı yükseltelim. Dikkat.

28 Şubat sürecini hatırlayın.

TÜSİAD, Erbakan'ı indirmek için "STK'lar, medya ve askeri" kullandı.

TÜSİAD o zaman seçim sandığına oynamadı. Finans sağladığı STK'lar ve medya ile ortalığı gerdi, kukla generallere darbe zemini hazırladı.

"Silahsız kuvvetler" ile "silahlı kuvvetler" paslaştı.

28 Şubat öncesi TÜSİAD'ın sorunu yine aynıydı: "Erbakan klasik iktisad biliminin dışına çıkıyordu."

Faiz ellerinde alınmış, Müslüman ülkelerle ortak para birimi oturtulup dolar düzenine ve koruyucusu olan TÜSİAD'a darbe vurulmuştu.

Hemen harekete geçip indirme operasyonu başlattılar.

Çevik Bir, o sıra MÜSİAD'ı bitirme talimatı verdi.

Genelkurmay TÜSİAD'ın emri ile MÜSİAD'a ambargo uyguladı. Çünkü TÜSİAD'a olan sermaye akışı MÜSİAD'a olmaya başlamıştı.

Daha garibi darbeci generallerden biri darbeden önce açık açık "Genelkurmay'da TÜSİAD ile bugün toplantı yaptık" dedi.

Dahası darbe olacağı hafta Rahmi Koç Amerika'da özel görüşmelerdeydi.

Gelelim en önemli yere.

Peki, TÜSİAD neden Erdoğan'ı istemiyor.

Çünkü 15 Temmuz sonrası kurulan Cumhur İttifakı devletin "güvenlik konseptini" temsil etti.

Güvenlikçiler ağırlıktaydı.

Herkesin damarına basılıp ensesinden tutuklanabilirdi.

Osman Kavala'nın tutuklanması ile TÜSİAD'a bu mesaj verildi.

TÜSİAD güvenlik konsepti istemiyor.

Erdoğan'ın şu ana kadar TÜSİAD ve patronları ile savaştığını tam olarak söyleyemeyiz.

Ama ciddi pürüzler çıkarıyor. Ve ara ara çıkarma potansiyeli de hep var.

Ve Erdoğan'ın bu hafta dediği "TÜSİAD ve yavruları" kıpırdayamaz hale getirildi.

TÜSİAD bundan çok rahatsız.

Daha önemlisi var.

Erdoğan "Ey TÜSİAD cinsinizi cibiliyetinizi biliyorum" diyerek halkı TÜSİAD'ın üstüne saldı.

Stratejik hamleydi. Halkı uyanık tuttu. Kolay şeyler değil.

TÜSİAD kavgaya devam ederse Erdoğan MİT destekli öğrenilen bazı TÜSİAD bilgilerini piyasaya sürer. Stok ve içerideki bağları gibi.

Masada çözülecek mi izleyeceğiz.

Kavga büyük. Durur mu bilinmez.

Para savaşçıları, simsar bankerler, satılık bürokrat ve siyasetçiler, güdümlü STK'lar, iş adamları ve stok yaptıracak kadar uzanan geniş ağları hepsi içinde.

TÜSİAD'ın operasyonu başarı ile biterse stok işinin de bir anda bittiğini görürsünüz.

TÜSİAD darbesinin ilk kuralı şudur: İndirilecek hükümeti çıkmaza sürüklemek, çalışmaz, hamle yapamaz hale getirmek.

Abdülhamid dönemindeki bankerler gibi. TÜSİAD, geçen yerel seçime yaptığı yatırımın sonuç verdiğini gördü.

Ekonomiye oynayıp seçimde halkı yönlendirecek.

Mesele şu. TÜSİAD mı halkı Erdoğan'ın üstüne salacak, yoksa Erdoğan mı halkı TÜSİAD'ın üstüne salacak.

TÜSİAD halkı Erdoğan'ın üstüne salmak için stoğa kadar ekonomik operasyon yapıyor. Seçim odaklı plan bu.

Erdoğan büyük oranda hamle yapamaz hale getirildi. Kolay değil.

TÜSİAD'a, ben gidersem hepinizi beraberimde götürürüm diyor.

Hükümet hatasız demiyoruz. Hatası çok.

Bu anlattığım partiler üstü bir mesele aslında fakat anlayan az.

Peki denklemde bir şey eksik.

TÜSİAD Erdoğan'a oy veren sağ dinamik ve sağ tonları nasıl koparma faaliyeti içinde?

TÜSİAD tüm bu sağ dinamikleri kanalize etmek için kimle anlaştı dersiniz? Kalsın.

Ve son .

Tarih 28 Şubat 1997'yi gösterdiğinde Necmettin Erbakan artık hamle yapamaz, çalıştırılamaz hale getirildi. Sadece "ter bezleri" çalışıyordu. İktidardan çekilmek zorunda kaldı.

Bitmesi gereken kitaplar ve bir koca demlik çay var. Selam ile...