Büyük Kavganın Sarsıntısı da Büyük Olur.

2023 yaklaşırken Türkiye;

Denizlerden doğalgazını çıkarmaya başladı.

Karadan petrol çıkarmaya başladı.

Savunma Sanayisini olağanüstü geliştirmeye başladı.

Ayasofya'yı açtı.

Ordu ve İstihbaratını modernize etti.

Devletin içindeki FETÖ gibi kripto yapılara neşteri vurdu. Devletin bağışıklık sistemini büyük oranda temizledi.

Farklı ülkelerde hızla askeri ve stratejik üsler kurmaya başladı.

Karabağ'ı alıp geçen hafta da Türk Devletleri Teşkilatı'nı kurarak Batı'nın tehlikesine karşı dev bir adım attı.

Kıbrıs işgal girişiminden kurtarılıp hızla savunmaya alındı.

MİT tüm yapısı ile modernize edilip yeni kanun ile yurtdışında daha da aktif ve operasyonel hale gelmesi sağlandı.

Gelecek dünyanın ticaret merkezi olmak için liman, kanal, demiryolu, köprü projelerini hızla tamamladı.

En mühimi artık "enerji kaynaklarını" çıkarmaya başladı.

Soru: Tüm bu adımların 2023 yılına yakın hızla atılmasını tesadüf mü sandınız?

Tüm bunlar ve daha fazlası olurken her şeyin "güllük gülistanlık" olmasını mı bekliyordunuz?

2023'e kadar tüm bunlar yapılırken doların fırlamasa zaten olmazdı. Ki doğuştan fırlamadır.

Ekonomik tehdit ve ambargolar gelemese zaten şüpheli olurdu.

Darbe, kaos olmasa zaten olmazdı.

TÜSİAD saldırmasa olmazdı. Ki 3-4 aya kalamaz TÜSİAD darbe hazırlayacak ülkede. TÜSİAD'ın ne olduğunu bilmeden ülke meselelerinin hiçbirini anlayamazsınız.

Her türlü sarsıntı oldu ve olacak. 2023'e kadar dev adımlar atıldıkça daha kötüsü de olacak. Emin olun.

Her şeyin güllük gülistanlık olmasını bekleyen yanılıyor ve yazık! Yazdıklarımız komplo teorisi değil ve çıktı. Biliyoruz çünkü.

Sarsıntı daha da artacak. Bunu bilin.

Bunlar olurken ülke olarak "mutluluk, huzur ve zenginlik" bir arada olamaz.

Üçü bir arada anca Nescafede olur.

Herşeyi başaralım, büyük şeyler elde edelim ama hiç sıkıntı çekmeden olsun. Bu neyin kafası! Böyle bir dünya yok.

Gelelim müfredatını küresel ekonomik kurumlarının yazdığı okullarda yetişen ekonomistlerin dediğine: Faizi çıkarırsak dolar düşer. Dolar çıktı, dolar düştü. Dolar çıktı dolar düştü. Hepinizi hipnotize ediyorlar!

Bunlar ekonomik bilgi falan değil bildiğiniz haber okuyorlar size.

Bire kahpeler! Ne yazık ki kendini derin sanan birçok kişi de bu zırvaları tekrarlıyor. Yazık! Üzülüyorum. Bu ülkede ekonomist falan yok.

Dolar bir ekonomik birim değildir.

Siyasi, sosyal kontrol aracıdır.

Bunun için tasarlanmıştır. Küresel bir bekçidir.

Doların sahiplerinin emirlerine uyduğun taktirde faiz oranı yüksek de olsa alçak da olsa dolar düşük olur. İsterse hiç birşey üretmesin ülken.

Dünyadaki küresel ekonomik kurumların tarihini ve sahiplerini bilmeden.

Dünya merkez bankalarının tarihini ve koordine eden İsviçre'deki BIS'i bilmeden yukardaki zırvalıkları, yapılması gereken doğru yöntem diye akıl verenler ahmaktır.

Faizı artır doları indir. Faiz artır dolar indir.

Mandacı hipnozuna kapılmış papağan!

Doların düşürülmesine ihtiyacımız yok.

Dolar ve düzeninin yok edilmesine ihtiyacımız var.

Faiz oranını yükseltmeye veya düşürmeye ihtiyacımız yok.

Faiz ve düzenini komple bitirmeye ihtiyacımız var.

Yoksa hangi hükümet gelirse gelsin değişen birşey olmaz.

Batı'ya uyumlu olduğunda dolar ve faiz düşer olmazsan artar.

Dolar tasma ve yular olarak tasarlandı. Uymlu isen gevşetirler. Olmazsan sıkarlar.

Az gevşettiklerinde kendini özgür ve bağımsız sanırsın.

Herşey yolunda ve başarılı bir ekonomi yönetimi var sanırsın.

Zaten ülkemiz, tasmanın ve yuların biraz gevşetilmesini özgürlük ve bağımsızlık sananlarla dolu. Geçelim.

İsmet Özel diyor ki "Herkes faiz oranlarının artmasından azalmasından şikayetçi. Birisi de çıkıp demiyor ki Müslüman ülkede faizin işi ne!"

Bizim sorumuz her zaman bu olacaktır. Davamız da...

Tekrar edeyim. Son 5 senedir yaşananlar parti meselesi değil.

2023'e kadar devlet şartlara ve duruma göre ya cesur ve riskli adımlar atacak ya da kaybedecek.

Kavga büyüktür.

Büyük kavganın sarsıntısı da büyük olur.