Papazı uzak bir köye atadılar…
Gitti baktı, kimsenin kiliseye gelip gittiği yok…
Her taraf kir pas içinde…
Kolları sıvadı: Kiliseyi boyadı…
Çanı parlattı…
Bayrak astı…
İnsanları ibadete davet etti…
Her şey yoluna girdi…
Tek sorun vardı: Karga…
Bir karga gelip çana çişini…
Haça kakasını yapıyor…
Bayrağı gagalıyordu…
Papaz yarım gün canı çıkana kadar temizliyor…
Ertesi gün yine karga geliyor…
Her gün yaptığını yapıyordu…
Canı sıkıldı Papaz’ın…
Çare aradı, bulamadı…
Gidip Belediye Başkanına danıştı: "Şu karga azizim, gelip her şeyi berbat ediyor.
Ben temizliyorum, paklıyorum, tam yerime oturmuşken yine geliyor." "Kolay” dedi Başkan…
"Oraya bir parça tuzlu peynir sakla, hırsızdır…
Yanına susuz rakı koy, bedava bulunca kaçırmaz..
Göreceksin gelip ayağının ta dibine düşecektir..
Papaz denileni yaptı… Tuzlu peyniri, kuytuya koydu…
Tasa, susuz rakıyı boşalttı…
Gözünü deliğe dayayarak beklemeye başladı…
Karga gözüktü Kendinden emin tuzlu peyniri buldu yedi Yiyince susadı…
Tasa döndü…
Tadının farkına varıncaya dek iki fırt aldı…
Kafayı buldu…
Sallandı…
Ve… Papazın ayaklarının ta dibine düştü…
Papaz kargayı alıp iki kanadından tutarak havaya kaldırdı. "Sen nesin" diye sorup devam etti: İmanım var desen, hırsızlık yapmazsın.
Milliyetçiyim desen, bayrağa kıymazsın..
Hıristiyan’ım desen çana sıchmazsın..
Müslüman’ım desen rakı içmezsin..
Söyle ulan sen nesin?
Karga cılız bir sesle cevap verdi: CHP’liyim abi..