"Yurtta sulh, Cihanda sulh..."

98 yıl evvel,24 Temmuz 1923'te Lozan'da kazandık mı kaybettik mi?

Hiç detaya girmeden iki cümleden sonra kaybettik mi kazandık mı siz söyleyin...

98 yıl evvel Lozan'da, bize; "Yurtta sulh, Cihanda sulh..." verenler,

Elimizden Musul'u aldılar, Kerkük'ü aldılar,Halep'i aldılar,Şam'ı aldılar! Ortadoğuyu ve Kara kıta Afrika'yı,Kafkasya ve Balkanları İstanbul'dan kopardılar!Bu topraklara sulh(!) getireceklerdi,

Bu toprakların evlatlarına özgürlük(!) vereceklerdi!

98 yılda ne özgürlük geldi, ne de sulh!

Lozan'da Coğrafyayı parçaladılar, 98 yıl boyunca kurdukları küresel tezgahla bu toprakların kaynaklarını sömürdüler!Kadınlarını dul, çocuklarını yetim bıraktılar!

98 yıl evvel 'Yurtta sulh, Cihanda sulh...' vaat ettiler,98 yıl boyunca kan akıttılar,  göz yaşı döktüler bu topraklarda...

98 yıl evvel 'Yurtta sulh...' konseyi  Halep'i kopardı, Şam'ı kopardı bu topraklardan,

98 yıl sonra yeniden Afrin'deyiz, El-Bab'tayız, Fıratın doğusunda Başika'dayız,

Yeniden Ortadoğunun güneyi Katar'dayız, Afrika'nın kuzeyi Mogadişu'dayız,

Sevakin'deyiz, Doğumuzda Karabağ'dayız,Akdeniz'in ortasında,

Mavi Vatan'da,Libya'dayız!Lozan'da 'Yurtta sulh...' verip, elimizden Musul'u alanlar,

Kerkük'ü alanlar, 15 Temmuz 2016'da yeniden "Yurtta sulh..." verip,

Türkiye'yi alacaklardı.

Alamadılar!

Alamıyorlar!

Alamayacaklar!

98 yıl evvel Lozan'da kazananlar, 98 yıl sonra kaybediyorlar, ebediyyen kaybedecekler!

Zira bundan böyle; "Yurtta sulh, cihanda sulh..."  onların olacak,

Bu topraklar ve kaynakları bizim olacak!...