Markette karşılaştığımız manzaralar artık sadece bir ekonomik mesele değil, aynı zamanda tarım politikalarımızı ve ithalat stratejilerimizi sorgulamamıza neden oluyor. Basit bir örnek: Kıvırcık marulun fiyatı 48 TL. Kilogram bazında hesaplandığında 100 TL’ye geliyor. Öte yandan, binlerce kilometre öteden, Ekvatordan gelen muzun kilosu ise 50 TL.
Burada ortaya çıkan soru şu: Bu ülkede yetişen bir sebzenin fiyatı nasıl oluyor da tropikal bir meyveden daha pahalı hale geliyor?
Neler Oluyor?
Tarım Üretimindeki Düşüş: Türkiye, bir zamanlar kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olarak bilinirken, artan maliyetler ve destek eksiklikleri nedeniyle çiftçi üretimden uzaklaşıyor.
Girdilerin Artan Maliyeti: Gübre, mazot, elektrik gibi üretim için gerekli temel girdilerdeki maliyet artışları, yerli sebze ve meyve fiyatlarını yukarı çekiyor.
İthalatın Rekabeti: Ekvatordan gelen muz gibi ürünlerin daha uygun fiyatlarla raflarda yer alması, ithalata dayalı bir tarım politikasının sonucu. Ancak bu, uzun vadede yerli üreticiyi zora sokuyor.
Ne Yapılmalı?
Bu tablo, tarımda acilen yeniden yapılandırma gerektiğini gösteriyor. Çiftçilerin üretimden kopmaması için desteklenmesi, yerli tarımı koruyan politikaların devreye alınması şart. Aksi halde, sofralarımızda yerli ürün görmek giderek zorlaşacak.