BİRBİRİMİZİN HİKAYESİNİ BİLİYOR MUYUZ?

İletişim anne karnında başlayarak yaşam boyunca sözlü veya sözsüz bir şekilde devam eder. Bireyler yaşam faaliyetlerini gerçekleştirirken ve kendilerini ifade ederken iletişim kurmak zorundadır. İki insanın birbirleriyle kurdukları iletişimde birbirlerini anlayabilmeleri etkili bir iletişim örneği oluşturur. Yaşam alanımızda çok çeşitli insanlar tanırız. Bu insanları dinleyebildiğimizde onların hikayelerini bilmiş oluruz. Birinin hikayesini bilmek ön yargılarımızın kırılmasına neden olur. Yaşamımızda birinin hikayesini dinlemeden onun acılarını, çektiği zorlukları ve verdiği savaşları bilmeden atıfta bulunuyoruz. Buna mı kırıldın? Ne kadar aşağılayıcı bir cümle değil mi? herkesin hayat hikayesinde kırılma noktalarında farklıklar olamaz mı? Benim hayat hikayem beni buna bile kırılacak gele getirmiş olabilir. Aslında benim hikayemi dinlesen senin de kırılma noktaların olacak. Hâlbuki dinlesek, kendi penceremizin tozunu silebilsek etrafı daha aydınlık görebileceğiz. Aslında vücut dilimiz bile bize dinlememiz gerektiğini söylüyor. Biz insanoğlu iki kulak bir ağıza sahipken, bütün önceliğimizi ağzımıza verdiğimiz için kalp kırıklıklarını oluşturuyoruz. İki dinleyip bir konuşsak anlayarak konuşabileceğiz aslında. Dinlemek anlamayı ve anlaşılmayı beraberinde getiriyor.