ZAMANA ETKİ EDEN KARİYER

Zaman ne değerli ne hızlı değil mi? o kadar çok hayalimiz o kadar çok sığdıramadıklarımız var ki… Bir rüzgâr değil mi zaman? Esip giden ve giderken bizleri de savuran değil mi? Peki, rüzgârın yönünü belirleyen ne? Rüzgâra etki eden siz misiniz çevresel faktörler mi? Geçmişe değil geleceğe dönük olan bir yaşamda zamanı iyi değerlendirmek gerekiyor. Kendisi için yaşayan insanlar başkaları ne der diye düşünmeden yaşayanlardandır. Unutmayın ki hayat merdiveninin en üst basamağında da olsanız basamak atladığınızı iddia edenler olacaktır. Başkalarının takdiri için başarılı olmanıza gerek yok. Başarılı meslek yok! İşini doğru yapmak var. İşini doğru yapanlar kendi vicdan mahkemesi ile mutlu bir kariyer sahibi olanlardır. Sömürmek ve sömürülmek kavramlarına kariyer yolculuğunda baktığımızda pek çok insanın sömürülen taraf olduğunu görürüz. Bulunduğumuz yerdeki insanlar genellikle kendi iş ve yükümlerini bizlere bırakarak bizi sömürülen tarafa çekerler. Özellikle biz gençlerin iş hayatında emeğinin sömürülmesi sıklıkla görülür. Peki, bizler ne yapmalıyız? Öncelikle her şey farkındalıkla başlıyor. Farkında bir birey kendisine yapılan haksızlığa tahammül edemez. Her iş ilanına başvuru yapmak yerine kendi kriterlerimizi değerlendirmeliyiz. “Bu bana uygun bir iş mi?” Sorusunu sorduktan sonra karar bu doğrultuda verilmelidir. Her daim sömüren taraf olup hep yeni bir bilgi peşinde olan bireyler olmalıyız. Yeniliklere açık ve yenikleri hayata geçiren bireyler olarak kendimizin kariyer yolculuğuna yön vermeliyiz. Başkaları etkili olamamalı. Yaşam sizinse yaşama etki edende sizler olmalısınız. Yanlış tercihlerin kaderidir yaşanılan mutsuzluklar. Okumak için değil hedefimiz doğrultusunda üniversite okumalıyız. Bir meslek neredeyse 30 yıl kadar bireyin yaşamında var olur. Bizler bugün bu mesleği yapıyorsak her gün evden işe giderken ayakkabı topuğundan çıkan ses gibi atmalıdır kalbimiz.